Vuvuzela ne kadar eleştirilse de, birilerini zengin etmenin yolunu açmış bulunuyor. Vuvuzelanın enstrüman olarak üretilmesi üzerine patent savaşları sürerken aradan sıyrılan bir Türk girişimci, çalgı dışında neredeyse her ürün ve hizmette "vuvuzela" ismini kullanmak için patent alma işlemlerini başlattı.
2010 Dünya Futbol Şampiyonası'nın düzenlendiği yer Güney Afrika olunca, Afrika kültürünün simgelerinden biri olan vuvuzela da gündemin ilk sıralarına yerleşmişti. Büyük bir hızla popülerleşen, Google'da 18 milyon 300 bin kez haber konusu olan vuvuzelanın pazarda yükselişe geçeceğini öngören yerli sermaye de "girişimciliği"ni göstererek, pazardan pay kapma yarışına girdi.
Eskişehir'li Oktay Atay adlı bir yerli "girişimci", dünyada büyük ilgi gören vuvuzela çalgısının Türkiye’de ticari anlamda isim hakkını almak için 16 Haziranda Türk Patent Enstitüsü'ne (TPE) başvurduğu öğrenildi.
Vuvuzelanın, sosyal paylaşım sitelerinde en çok aranan kelime olduğunu ve Google'da da milyonlarca habere konu olduğunu gözlendiklerini anlatan Atay, "Vuvuzela" isminin tescilli olup olmadığını araştırdıktan sonra "ticari ve tabela hakkı"nı almak üzere işlemleri başlattıklarını söyledi.
Vuvuzela, enstrüman dışında her şeyde "marka"laşacak
Oktay Atay, patent müracaatının, vuvuzelanın "tekstil, oyuncak, kara, deniz ve hava taşımacılığı, reklam ve pazarlama, ticari ve sanayi ürünler için eksperlik hizmetleri, reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkilerle ilgili, çöplerin depolanması ve taşınması, elektrik dağıtım, su dağıtım, taşıt ve malları kurtarma, araç parkları, geçici konaklama, turizm, yiyecek-içecek, restoran ve gıda" gibi birçok alan ile ürün veya tabela isimlerini kapsadığını da açıkladı.
Alıntı |