[img]http://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc3/hs570.snc3/31121_125719744113893_111497668869434_247465_7245290_n.jpgİ[/img]
ABDde son günlerde 11 Eylülde yıkılan ikiz kulelerinin yerine inşa edilmesi planlanan Müslüman kültür merkezini ve cami tartışılıyor.
Bret Stephens'ın Wall Street Journal'daki 24 Mayıs tarihli köşe yazısıdır.
ABDde son günlerde 11 Eylülde yıkılan ikiz kulelerinin yerine inşa edilmesi planlanan Müslüman kültür merkezini ve cami tartışılıyor. Bence bu proje mükemmel bir hoşgörü sınavı olacak.
ABDde muhafazakarlar son günlerde Dünya Ticaret Merkezinin 11 Eylülde yıkılan ikiz kulelerinin yerine (Ground Zero) inşa edilmesi planlanan Müslüman kültür merkezini ve camiyi tartışıyor. Ancak bir Manhattanlı olarak ben olaya daha farklı bakıyorum. Cordoba House olarak isimlendirilmesi ve 100 milyon dolara mal olması planlanan merkez, mükemmel bir hoşgörü sınavı olabilir.
En azından projenin fikir babası, Kuveytli imam Faysal Abdül Raufun kafasındaki fikir bu yönde. Rauf geçtiğimiz günlerde Wall Street bölgesi yetkililerine yaptığı açıklamada Biz bunu Müslüman toplumunun Amerikanlaşması için önemli bir adım olarak görüyoruz dedi.
Proje, Times Meydanından bombalı saldırı girişiminden sadece birkaç gün sonra, oybirliğiyle kabul edildi. Raufun eşi ve Amerikan Müslümanların Gelişimi Vakfının yöneticisi Daisy Han, Burası sadece Müslümanların faaliyetleri için değil, aynı zamanda dinlerarası faaliyetler için bir mecra olacak dedi.
MUHALİFLER RAUF'A İNANMIYOR
Merkeze muhalefet edenler, Raufun ılımlı imajının sahte olduğunu düşünüyor. American Thinker isimli internet dergisinde yazan Madeleine Brooks, geçtiğimiz günlerde verdiği bir vaazda Raufun 11 Eylülün Müslümanların işi olduğunu reddettiğini yazdı.
Pajamas Media isimli internet sitesinden Alyssa Lappen da, imamın ABDden dini grupların kendilerini, kendi yasalarına göre idare etmesine alan açmasını istediğini ifade etti. Bu da tabii ki akıllara şeriat kuralarını getiriyor. Dahası vergi kayıtlarına göre 2008deki varlığı 18 bin 255 dolar olan Cordoba Girişiminin 100 milyon doları nasıl toplayacağı da merak ediliyor.
Muhalifler ayrıca Ground Zeroda böyle bir merkez inşa edilmesinin 11 Eylül kurbanlarının anısına hakaret olduğuna inanıyor. Almanya son 60 yılı Nazi suçlarını affettirmek için harcadı. Ancak Auschwitzde bir kültür merkezi inşa ederek ne kadar hoşgörülü bir toplum olduğunu göstermeye çalışmıyor. Japonya da aynı şekilde Pearl Harborun anısına bir Şinto tapınağını finanse etmeyi reddetti. Görünen o ki Cordoba Housea hevesle yeşil ışık yakan belediye kurulunun aklına Raufa 100 milyon doları Riyad, İslamabad ve Kuveytte dinlerarası faaliyetler için merkezler kurmayı tavsiye etmek gelmemiş.
SORULMASI GEREKEN SORULAR
Ama yine de her şeye rağmen ben Rauf ve eşinin sözlerine inanmak gerektiğini düşünüyorum. Bizim gibi civarda yaşayanlar için bir güven inşası önlemi olarak, eğer çift inançlarıyla ilgili sorulara gönüllülükle cevap verirse işler daha da kolaylaşacaktır. İşte birkaç soru:
-11 Eylül saldırılarını kim düzenledi ve bu insanların dini neydi?
-İntihar saldırıları, ya da benzer şiddet içeren cihat hareketleri, Irak ve Afganistandaki Amerikan askerleri üzerine düzenlenenler dahil herhangi bir durumda kabul edilebilir mi?
-İsrailin bir Yahudi devleti olarak varlık hakkı var mıdır?
-ABD Dışişleri Bakanlığının Hamas ve Hizbullahı terörist gruplar olarak tanımlamasına katılıyor musunuz?
-Şeriat yasasının herhangi bir kısmına uyuyor musunuz?
-Merkezinizde Müslüman eşcinsel grupların katılımına açık olacak mısınız?
-Müslüman Kardeşlerin radikal bir grup olduğunu düşünüyor musunuz?
-Cordoba Houseun programlarında ya da söylemlerinde yabancı ülkelerden gelen paraların etkisi olacak mı?
VE ASIL SORU...
Son olarak, Rauf ve Khana sorulması gereken daha geniş kapsamlı bir soru var: Hoşgörü hakkında ne düşünüyorsunuz? Örneğin Hz. Muhammed karikatürleriyle ilgili tartışmada ılımlı Müslümanlar söz özgürlüğünün önemli olduğunu ama Müslüman toplumunun hassasiyetlerinin gözetilmesi gerektiğini söylüyor.
Ancak hoşgörü tek yönlü bir yol olamaz ve hassasiyetler de sadece Müslümanların tekelinde değil. Dolayısıyla 11 Eylülde ailelerinden birilerini kaybedenler dev bir camiyle karşılaştıklarında hissettikleri hassasiyetler ne olacak?
İmamın ve eşinin merkezleri için çizmek istedikleri ilerlemeci, orta yolcu ve tamamen Amerikalı hevesi gördükten sonra bu soruları kamuoyunu rahatlatacak bir biçimde cevaplayacaklarına dair hiç şüphem yok. Ancak şehrin ileri gelenlerinin de bu soruları sormaktan utanmaması gerekiyor.
______________